Muhabir Ecem Kaldırım
Thank you for reading this post, don't forget to subscribe!Doğal afetlerde risk yönetimi neden önemli?
Afetler, uzun vadede sosyal, ekonomik ve çevresel açıdan geniş çapta olumsuz etkiler yaratmakta, bu etkilerin mali yönetimi büyük önem taşımaktadır. Doğal afetlerin oluşturduğu mali riskleri azaltmak için afet öncesi güçlendirme çalışmaları yapılmakta, afet sonrası müdahale planları belirlenmektedir. Özellikle gelişmiş ülkelerde koşullu yükümlülükler, afet yönetiminde etkin bir yöntem olarak kullanılmaktadır.
Giresun Üniversitesi Giresun Meslek Yüksekokulu’ndan Doç. Dr. Özgür Mustafa Ömür’ün “Doğal Afetlere İlişkin Mali Risk Yönetiminde Koşullu Yükümlülüklerin Rolü: Çeşitli Ülke Uygulamaları ve Türkiye İçin Öneriler“ adlı çalışması, ülkelerdeki afet yönetim süreçlerini ve doğal afet riski yüksek olan Türkiye’de, afetlerin yol açtığı mali risklere karşı hazırlıklı olmak ile devletin üzerindeki yükü azaltmak amacıyla koşullu yükümlülüklerin nasıl etkin bir şekilde kullanılabileceğini ele almaktadır. Literatür taraması ile yapılan bu araştırmada, doğal afetler yaşanmadan önce gerekli önlemlerin ve sorumlulukların alınmasının yanı sıra, afet sigortası ve afet fonu gibi afet öncesi bütçelendirmelerin daha sık yapılmasının önemi vurgulanmaktadır.
OECD’nin 2019 raporuna göre, Japonya, afet sonrası mali yardım konusunda en kapsamlı destek mekanizmalarına sahip ülkeler arasında yer almaktadır. Merkezi hükümet, afet sonrası yeniden yapılanma, yerel yönetim harcamaları, KOBİ’lere kredi garantileri ve hane halkına doğrudan tazminatlar gibi geniş kapsamlı mali destekler sunmaktadır. Avustralya ve Meksika da benzer şekilde açık koşullu yükümlülükler sunan ülkeler arasında bulunmaktadır.
International Journal of Public Finance’da yayımlanan makaleye göre, Türkiye’de Cumhuriyet’in ilk yıllarından itibaren doğal afetlere yönelik yasal ve kurumsal yapılar çeşitli düzenlemelerle geliştirilmektedir. Türkiye’de doğal afet yönetimine yönelik yasal ve kurumsal yapılar, 1999 Marmara Depremi sonrası büyük ölçüde geliştirilmiştir. Zorunlu Deprem Sigortası ve Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK) oluşturulmuş, ancak 2023 yılı itibarıyla sigortalı konut oranının %56 seviyesinde kaldığı belirtilmektedir. 2009’da kurulan AFAD, afet yönetiminde merkezi bir rol üstlenmektedir. 2023 Kahramanmaraş Depremi sonrası kurulan Afet Yeniden İmar Fonu ise yeniden yapılanma ve altyapı çalışmaları için önemli bir kaynak olarak değerlendirilmektedir.
Türkiye’de afetlere yönelik mali risklerin yönetimi kapsamında, koşullu yükümlülüklerin etkin kullanımı ve merkezi hükümet ile yerel yönetimlerin işbirliği önem arz etmektedir. Deprem sigortasının yaygınlaştırılması, denetimlerin artırılması ve afet tahvili gibi yenilikçi risk transferi araçlarının devreye alınması önerilmektedir. Mart 2023’te kurulan Afet Yeniden İmar Fonu’nun güçlendirilmesi ve bütçeden düzenli destek alması gerektiği vurgulanmaktadır. Kaynakların şeffaf bir şekilde yönetilmesi ve kamuoyunun düzenli bilgilendirilmesi, mali risk yönetiminde kritik bir unsur olarak görülmektedir. (Bilimin Kamusal İletişimi (bil-ki) TÜBİTAK 1001, proje no:123KO63)
Muhabir: Ecem Kaldırım