Başer Taşbaşı Parkı
Thank you for reading this post, don't forget to subscribe!Taşbaşı Parkı’nda Cami Projesine YRP’li Başer’den Tepki
Giresun’da Taşbaşı Parkı’na cami inşa edilmesine yönelik tartışmalar sürerken, Yeniden Refah Partisi Giresun İl Başkan Yardımcısı Mustafa Başer konuyla ilgili açıklamalarda bulundu. Başer, cami projesini başlatan İstanbul merkezli vakfın samimiyetini sorgulayarak Taşbaşı Parkı’nın Giresun halkına ait önemli bir değer olduğunu vurguladı. Tartışmaların yalnızca dinî bir mesele olmadığını belirten Başer, parkın mülkiyeti ve tarihî mirasın korunması noktasında hassas davranılması gerektiğini ifade etti.
İstanbul Merkezli Vakfın Girişimine Eleştiri
Başer’in açıklamasının ilk bölümünde, İstanbul’dan gelen bir vakfın Taşbaşı Parkı’na cami yapma girişimine tepki öne çıktı. Bu vakfın niyetinin sorgulanması gerektiğini söyleyen Başer, dışarıdan gelen girişimlerin yerel halkın hassasiyetlerini göz ardı etmemesi gerektiğini dile getirdi. “Taşbaşı Parkı Giresun halkının ortak hafızasında yeri olan bir değerdir” diyen Başer, park alanının herhangi bir proje için tahsisinde Giresunluların rızasının ve menfaatinin gözetilmesini istedi. Vakfın gerçekten tarihî mirası ihya etme niyetinde olup olmadığına dair şüphelerini dile getiren Başer, “İstanbul’daki vakıf samimi mi?” sorusunu gündeme taşıdı.
Tarihî Külliye ve Mevcut Durum
Açıklamasında Taşbaşı Parkı’nın tarihine de değinen Mustafa Başer, bölgede geçmişte kapsamlı bir Osmanlı külliyesinin bulunduğunu hatırlattı. Osmanlı döneminde park alanında cami, medrese, imarethane ve hamamdan oluşan bir külliye olduğunu, ancak bu yapıların 1930’lu yıllarda yıkıldığını aktaran Başer, günümüzde bu kompleksten geriye yalnızca eski medrese binasının kaldığını belirtti. Söz konusu medrese yapısının ve çevresindeki alanın şu an farklı amaçlarla kullanıldığına dikkat çeken Başer, “Eğer amaç gerçekten tarihî camiyi ihya etmekse, önce bu alandaki mevcut yapı ve kullanım durumu gözden geçirilmelidir” ifadelerini kullandı.
“Önce Mevcut Yapılar Boşaltılmalı”
Başer, park alanında halen kamuya ait bina ve tesislerin bulunduğunu ve bunların cami projesi öncesinde boşaltılması gerektiğini savundu. “Amaç camiyi yeniden inşa etmekse önce oradaki mevcut kamu binalarını tahliye etmek gerekir” diyen Başer, tarihî dokunun ortaya çıkarılması için alanın tamamen temizlenmesinin önemine işaret etti. Başer’e göre, park içindeki yapıların uygun şekilde kaldırılması veya taşınması, tarihî caminin ihyası konusunda samimiyetin ilk göstergesi olacak. Aksi halde, var olan yapılar dururken yeni bir cami inşaatına girişmenin tutarsız bir adım olacağını belirtti.
Belediyeye Mülkiyet Çağrısı ve Restorasyon Önerisi
YRP İl Başkan Yardımcısı Başer, Taşbaşı Parkı’na ilişkin projede Giresun Belediyesi’nin rolünün hayati olduğunu vurguladı. Başer’e göre Giresun Belediyesi konuya duyarsız kalmayacak ve parkın geleceğiyle ilgili kararlarda söz sahibi olmalı. Vakıf girişimi yerine yerel yönetim öncülüğünde bir çözüm öneren Başer, restorasyon ve olası inşa çalışmalarının belediye mülkiyeti korunarak yapılabileceğini ifade etti. “Belediyemiz bu konuda duyarlı davranırsa, hem tarihî miras korunur hem de mülkiyet hakkı Giresun halkında kalır” diye konuşan Başer, böylece park alanının kamu eliyle ihya edilebileceğini söyledi. Başer, belediyenin isterse ilgili kurumlarla iş birliği yaparak eski caminin yeniden inşasını veya parkın restorasyonunu gerçekleştirebileceğini, bunun için mevcut mülkiyetin devrine gerek olmadığını dile getirdi.
Tarihî Değerlerin Korunmasında Çifte Standart Eleştirisi
Mustafa Başer, açıklamasının devamında tarihî eserlerin korunması konusunda tutarlılık vurgusu yaptı. Taşbaşı Parkı gibi 1. derece SİT alanı bitişiğinde daha önce yapılan inşaatları hatırlatan Başer, “Birinci derece sit alanının yanına silo inşaatına nasıl izin verildi?” sorusunu yöneltti. Bu örnekle, şehirde tarihî dokunun korunmasında geçmişte göz ardı edilen uygulamalara dikkat çeken Başer, yetkililerin çifte standart uygulamaması gerektiğini belirtti. Eğer gerçekten amaç tarihî değerleri korumak ve ihya etmek ise sadece Taşbaşı Parkı’ndaki cami için değil, Giresun’daki diğer tarihî yapılar için de benzer çabanın gösterilmesi gerektiğini savundu. Başer, yıllardır atıl durumda kalan veya ihmal edilen tarihî binaların restore edilmesi, kültürel mirasın bütünüyle yaşatılması gerektiğini hatırlatarak, tek bir proje üzerinden gündem oluşturulmasına karşı çıktı.
“Önce Giresun’daki Mevcut Cami Projeleri Tamamlansın”
Başer ayrıca, şehirde halihazırda devam eden veya planlanan cami projelerine öncelik verilmesi gerektiğinin altını çizdi. Giresun merkez ve ilçelerde ihtiyaç duyulan veya inşaatı süren camilerin bulunduğunu hatırlatan Başer, kaynakların ve enerjinin öncelikle bu projelere yönlendirilmesinin daha doğru olacağını söyledi. “Kendi şehrimizde temeli atılmış, yarım kalmış cami projeleri varken, yeni bir proje için dışarıdan baskı yapılmasını doğru bulmuyoruz” diyen Başer, öncelik sırasının iyi belirlenmesi çağrısında bulundu. Bu şekilde, hem mevcut ihtiyaçların karşılanacağını hem de olası bir yeni projenin yaratacağı toplumsal bölünmenin önüne geçileceğini ifade etti.
Vakfın Niyeti Tartışma Konusu
Açıklamasının sonunda Mustafa Başer, Taşbaşı Parkı’na cami yaptırma girişimini başlatan vakfın gerçek niyetine dair soru işaretlerini bir kez daha dile getirdi. Tarihî mirası koruma söyleminin arkasında farklı amaçlar olabileceğine dikkat çeken Başer, bu nedenle sürecin şeffaf yürütülmesi gerektiğini belirtti. Başer’e göre, eğer vakıf gerçekten samimi ise yerel halkla ve kurumlarla iş birliği halinde, parkın hem tarihî kimliğini canlandıracak hem de toplumsal mutabakatı sağlayacak adımlar atmaya açık olmalı. “Biz tarihî değerlerimizin korunmasına elbette karşı değiliz, ancak yöntem doğru olmalı” diyen Başer, Taşbaşı Parkı konusunda Giresun kamuoyunun endişelerini dile getirmeye devam edeceklerini sözlerine ekledi.
Özetle, Yeniden Refah Partisi’nden Mustafa Başer’in açıklaması, Taşbaşı Parkı’ndaki cami projesine ilişkin yerel hassasiyetleri ve tarihî miras konusundaki çekinceleri ortaya koyuyor. Başer, projenin yöntemi konusunda eleştirilerini sıralarken, yetkilileri ve vakıf yetkililerini daha şeffaf, samimi ve iş birliğine dayalı bir yaklaşıma davet ediyor. Bu açıklamalar, Taşbaşı Parkı etrafındaki tartışmaların sadece ibadethane ihtiyacı değil, aynı zamanda mülkiyet, kültürel miras ve yerel yönetime güven boyutlarıyla ele alındığını gösteriyor.