yanlış zeminde mücadele veriyorsunuz
Thank you for reading this post, don't forget to subscribe!Merhaba sevgili okurlarım;
Toplumun kendini laik, çağdaş, batılı olarak tanımlayan bir kesimi, geri kalanlara karşı kin ve nefret duygusu beslemeye başladı. Görünüşlerimize göre mi yobaz, cahil oluyoruz? Bence hayır! Aynı düşüncelere sahip, aynı nefreti körükleyen, aynı kini taşıyan milyonlarca insan daha var; fakat gelecek tepkiden korktuğu için susuyor.
Siyaset doğruculuk yaptığını mı sanıyor? Gerçek düşüncelerini, tepki görmemek için saklıyorlar. Tıpkı bir ırkçının, ırkçı olduğunu açık açık söylememesi gibi… Öncelikle bu nefretle yüzleşmemiz gerekiyor. Daha sonra, hukuk sisteminde eksiklik varsa giderilmeli ve bu türden, halkı kin ve nefrete sürükleyecek söylemler en ağır şekilde cezalandırılmalı. Halk düşmanlığına dur demeliyiz!
Önemli olan, saldırılar karşısında dağılmamak; birliğimizi, dirliğimizi muhafaza edebilmek. İçinde bulunduğumuz bölge, yüz yıl öncesine ne kadar çok benziyor… Peki ya bütün dünyanın düşünceleri? Çevremiz, bölgemiz, dünyamız bu halde. Haklı olanın değil, güçlü olanın ayakta kalacağı bir döneme mi giriyoruz?
Ne kadar uğraşsalar boşuna… Bu bir milli dayanışma. Bunu, bu millet böyle görüp böyle benimsedi. Bu ülke, bu zihniyetle yeni tanışmıyor. Bu ne ilk mücadelemiz ne de son mücadelemiz olacak. Bunun bilinciyle mücadeleye devam ediyoruz. Amaçları, o çok sevdikleri “kamuoyu baskısı” ile bir yönetim değişikliği yapıp bireylerin düşüncelerini sansürlemek, zedelemek.
Türkiye kamuoyunda bir baskı oluşturma amacı güttüler ama başaramadılar, başaramayacaklar. Yanlış zeminde mücadele veriyorsunuz; bunu bir kez daha duyurmak istiyorum. Dengelerimizi hiçe sayıp dar, etnik düşünceleri toplum bireylerine yutturmaya çalışırsanız, o düşünceler topraklarımızdan kurutulur.
Suçlama dili kullanılarak kendi düşüncelerinizi yutturamazsınız. Hep beraber bekleyip göreceğiz. Belki yeni düşüncelerle karşılaşacağız.
Bir dahaki yazımda görüşmek dileğiyle… Kendi düşüncelerimizi korkmadan ifade ettiğimiz, birilerinin düşüncelerinin altında ezilip kenetlenmediğimiz bir dünyada yaşamak dileğiyle.