Gölgenin peşinde koşanlar

Thank you for reading this post, don't forget to subscribe!

Merhaba sevgili okurlarım,

Bir vakitler insan, inançla yürürdü hayatta; kalbinin sesi, pulundan daha güçlüydü. Lakin devir döndü, zaman eğildi. Gönüllere düşen idealler, artık inançlarımızla sınanır oldu. Oysa bir zamanlar asaletin, vakarın ışığında yürürdük. Bugün ise o asalet, çul gibi yerlerde sürünmekte.

Hakikat, gösterişin ardında kaybolmuş; inançlar, menfaatin sesiyle bastırılmış. Menfaat ve inançların birleştiği noktada, inançların ruhuna suikast düzenlenmiş demektir. Haksızlığın her türlüsü eşitsizliktir. Dolayısıyla adaletsizlik, zülümdür! Eşitliğin her türlüsü haksızlık değilse de, haksızlığın her türlüsü eşitsizliktir.

İnsanın doğal sezgisinin, kamu vicdanının ve onun somutlaştırılmış ifadeleri olan – veya öyle olması arzulanan – yasaların belirli bir adalet anlayışına uymak zorunda kaldığımız prensiplere aykırıyız! Adalet ve eşitlik prensibi tavizsiz uygulanmazsa, kayırmacılık ve iltimas gibi usulsüzlükler başlar ve devam eder.

Tanrı’nın neden bu adaletsizliklere karşı hiçbir şey yapmadığını anladığında, sorgulamaya başlıyorsun. Masumlar için verilen cezaların, daha iyi bir varoluşla yeniden dirileceğine inanıyorum!

Bizim anlayışımız; kanun önünde eşitlik, doğal ve pozitif hukukun en önemli ilkesidir. Adalet kavramının içinde mündemiçtir. Yani adalet ve eşitlik, ayrılmaz bir bütündür. Adalet ile başlayan siyasetin; adalet, hak, hukuk, eşitlik gibi hakları güvence altına alması beklenirdi. Özgürlük, eşitliği şuursuzca bize öğretmeye; bunu siyaset adı altında bize yutturmaya çalışıyorlar.

Anayasamızda eşitlik, temel ilkelerden biri olarak hukuk devleti anlayışını benimser! Nesnellik bu biçimde belirlenir. Hukuk bir beden ise, adalet onun ruhudur. Herkes önce kendi ahlakını ve vicdanını eleştirsin… Siz yeterince “adaletli” birisi misiniz?

Hukukun üstünlüğü, insan haklarının önüne geçmemeli. Anayasa kanunları birçok hakkımızı koruma altına almışken, yasaların işleyişi kim olduğunuza bağlı olarak mı ilerliyor? Eşitliğin grisi olmaz!

Bizim dilimiz eşitlik, adalet, inançlarımız. Ya sizinki?

Bir dahaki yazımda görüşmek dileğiyle… Eşitlik, adalet, insan hakları; hepimizin ortak meselesi ve dili olduğu bir toplumda yaşamak ve var olmak ümidiyle.