Batlama Çalıştayı Yapıldı
Thank you for reading this post, don't forget to subscribe!Ticaret Odası Toplantı Salonu’nda Batlamayı İlçe Yapma ve Yaşatma Derneği tarafından düzenlenen Batlama Çalıştayı gerçekleştirildi. Çalıştay, bölgenin kalkınma potansiyelini ve karşılaşılan sorunları ele almak amacıyla düzenlendi.
Etkinliğin açılış konuşmasını Batlamayı İlçe Yapma ve Yaşatma Derneği Başkan Yardımcısı Hamit Öveç yaptı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından, Giresun Üniversitesi Tirebolu Mehmet Bayrak Meslek Yüksekokulu Turizm ve Seyahat Hizmetleri Bölümü Öğretim Elemanı Öğr. Gör. Mehmet Ali Harmanşa, turizmin bölgesel kalkınma üzerindeki etkilerini Batlama Vadisi örneğiyle anlattı.
Sonrasında, Giresun Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Tuğrul Kesicioğlu, bölgenin sağlık durumu hakkında katılımcılara bilgi verdi. Etkinliğin son bölümünde ise, Doç. Dr. Hasan Karaosmanoğlu tarım ve fındık sektöründeki mevcut durumu ele aldı.
Katılımcıların sorularıyla zenginleşen çalıştay, Batlamayı’nın sürdürülebilir kalkınması için stratejik adımların tartışılmasına imkân tanıdı ve bölgenin geleceği üzerinde etkili olabilecek önemli bir platform sundu.
Doç. Dr. Tuğrul Kesicioğlu’nun Batlama Çalıştayı Konuşması
Kanser Nedir?
Kanser, normal dokuların çevresel etkenler, sigara, radyasyon gibi faktörler nedeniyle zamanla bozulması ve bu bozulmanın sonucunda doku üzerindeki kontrolün kaybedilerek anormal bir şekilde çoğalmasıdır. Bu süreç, vücuda zarar verir. 2030 yılı itibarıyla kanser sıklığında %68 oranında bir artış beklenmektedir. Örneğin, şu anda ülkemizde her 8 kadından biri meme kanseri iken, 2030 yılında bu oran her 2 kadından 1’ine yükselebilir. Hem dünyada hem de ülkemizde kanser sıklığında ciddi bir artış öngörülmektedir. Ünlü işadamı Steve Jobs, “Birisine arabamızı kullanması için kiralayabilirsiniz, birisine para kazandırmak için işe alabilirsiniz. Fakat hastalığınızı taşıyacak birisini bulamazsınız” diyerek sağlığın önemini vurgulamıştır.
Kanser Süreci ve Önleme
Kanser süreci çok aşamalıdır. En önemli aşama korunma ve önleme tedbirleridir. Maalesef kanserin önüne geçilemeyen durumları arasında erken tanı, tedavi ve hasta bakımı yer almaktadır. Kanserin önlenmesi için atılacak adımlar şunlardır:
- Obez olmamak ve zayıf kalmak
- Günde 30 dakika fiziksel aktivite yapmak
- Şekerli içecekleri tüketmemek
- Kırmızı et tüketimini azaltmak ve oksidan maddeler içeren sebze, meyve ve baklagiller tüketmek
- Alkollü içecekleri sınırlamak
- Tuzlu yiyecekleri sınırlamak
Kanser Tarama Programları
Kanserin önlenmesinde önemli bir diğer adım, tarama programlarının uygulanmasıdır. Bu programlar, risk taşıyan bireylerin tanınmasına yardımcı olur. Kanser tarama programları, Termo programları, Eğitim Merkezleri (KETEM), Aile Sağlığı Merkezleri ve Sağlıklı Hayat Merkezlerinde yürütülmektedir. Özellikle meme ve rahim kanserlerinde tarama ön plandadır. Erken teşhis, hastalığın %90 oranında tedavi edilebilmesini sağlar; bu yüzden erken teşhis hayat kurtarıcıdır.
Giresun’daki Durum
Giresun’da da son yıllarda kanser vakalarında artış gözlemlenmektedir. Kanser tedavisi için hastalar sıklıkla Trabzon, Samsun, Cerrahpaşa ve Hacettepe gibi şehirlerde tedavi görmektedir. Bu durum, hem manevi hem de maddi yük getirmektedir. Giresun’daki mevcut durumu iyileştirmek için eğitim ve araştırma hastaneleri önemlidir. Giresun’da eğitim ve araştırma hastanesinin açılmasında gösterdiği mücadele nedeniyle Sayın Bakan Nurettin Canikli’ye teşekkürlerimizi iletiyoruz.
Gerekli Doktorlar ve Üniteler
Giresun’da, kanser tedavisinde cerrahların rolü çok büyüktür. Cerrahlarımız, her türlü kanser ameliyatını yapabilmektedir. Şu an Giresun’da bir onkoloğumuz bulunmakta ve Eylül ayında ikinci onkologumuz da gelecek. Kemoterapi ünitemiz aktif olarak çalışmaktadır. Ancak, kanserin evrelerini ve tedavi takibini yapmak için bir PET cihazı eksikliği söz konusudur.
Batlama Bölgesinde Sağlık İhtiyaçları
Batlama bölgesinde, 1. basamak sağlık bürosuna ihtiyaç olduğu düşünülmektedir. Bölgedeki 26 köy için bu tür bir sağlık hizmetinin büyük önem taşıdığını ifade ediyoruz. Bu, bölgedeki sağlık hizmetlerinin iyileştirilmesi ve halk sağlığının desteklenmesi açısından önemli bir adımdır.
Öğretim Görevlisi Mehmet Ali Harmanşa’nın Batlama Çalıştayı Konuşması
Batlama Vadisi’nin Turizm ve Kalkınma Potansiyeli
Batlama Vadisi Bölgesi’nin turizm ve kalkınma potansiyeli üzerine yapılan çalışmalar, bölgenin ekonomik ve sosyal kalkınması için önemli bir adımdır. Giresun iline bağlı bu bölge, Doğu Karadeniz sıradağlarının yamaçlarından doğan Batlama Deresi’nin oluşturduğu derin vadidir. Yaklaşık 40 kilometre boyunca uzanan bu vadi, Karadeniz’e dökülür ve birçok akarsu tarafından beslenir. Bu vadi, uzun yıllar boyunca birçok yerleşim yeri barındırmıştır ve günümüze kadar gelen 26 köyü içermektedir.
Turizm ve Kültürel Miras
Giresun İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’nün internet sitesinde, Batlama Vadisi’nde yer alan 3 caminin kültürel ve turistik değerleri olduğu belirtilmektedir. Bu camiler:
- Melikli Tahtalı Camisi
- Hisargeriş Eski Camisi
- Sayca Manoroğlu Camisi
Bu camiler, bölgenin tarihi ve kültürel mirasının önemli birer parçasıdır. Ancak, Doğu Karadeniz Kalkınma Ajansı’nın (DOKA) 2018-2023 yılları arasında hazırladığı İl Turizm Stratejisi ve Eylem Planı’nda Batlama Vadisi özelinde belirgin bir turizm stratejisi veya eylem planı bulunmamaktadır. Ayrıca, bölgedeki doğal ve kültürel turistik ürünlere yönelik bir envanter çalışması da yapılmamıştır. Bu eksikliklerin giderilmesi, bölgenin turizm potansiyelinin ortaya çıkarılması açısından önemlidir.
Önerilen Çalışmalar ve Stratejiler
- Turistik Ürün Envanteri: Batlama Vadisi’nin turistik potansiyelini belirlemek için detaylı bir envanter çalışması yapılmalıdır. Bu çalışma, bölgedeki mevcut turistik ürünlerin ve potansiyel turistik değerlerin ortaya konmasını sağlayacaktır.
- Bölgesel Farklılıkların Ortaya Konması: Bölgenin diğer bölgelerle kıyaslandığında sahip olduğu eşsiz turistik ürünlerin belirlenmesi ve tanıtılması gerekmektedir.
- Tanıtım ve Uluslararası Pazar: Bölgenin turistik ürünlerinin tanıtımı, uluslararası turizm taleplerine yönelik olarak yapılmalıdır. Bu, bölgenin uluslararası alanda bilinirliğini artıracaktır.
- Uluslararası İmaj Geliştirme: Bölgenin veya ülkenin imajını olumlu yönde geliştirmek için uygulamalar yapılmalıdır. Bu, uluslararası turizm pazarında daha etkili bir yer edinmeye yardımcı olacaktır.
- Modernizasyon ve Yenileme: Turizm sektöründeki modernizasyon ve yenileme faaliyetlerinin desteklenmesi gerekmektedir. Bu, hem mevcut turistik tesislerin kalitesini artırır hem de yeni yatırımlar için cazip kılar.
- Turizm Eğitimi: Turizm sektöründe çalışanların mesleki eğitim seviyeleri iyileştirilmelidir. Bu, sektörün profesyonel ve kaliteli hizmet sunmasını sağlayacaktır.
- Sosyoekonomik Boyut: Turizm, ekonomik olduğu kadar sosyal bir olaydır. Bu nedenle, ekonomik boyut kadar sosyal boyutuna da dikkat edilmelidir.
- Yatırım Sorunları: Turizm sektöründeki en önemli sorunlardan biri yatırımlardır. Yabancı yatırımcılara yönelik şartların oluşturulması, yatırım sorunlarının çözümüne katkıda bulunacaktır.
- Hükümet Politikaları ve Yatırım Öncelikleri: Hükümet politikalarında ve yatırım kararlarında turizm yatırımlarına öncelik verilmelidir. Bu, turizm bölgelerinin gelişimi için gerekli önlemlerin alınmasını sağlar.
- Koordinasyon: Turistik değerlerin korunması ve turizm bilincinin geliştirilmesi için sivil toplum kuruluşları ve yetkili birimler arasında etkili bir koordinasyon sağlanmalıdır.
Doçent Doktor Hasan Karaosmanoğlu’nun Batlama Çalıştayı Konuşması
Fındık bizim tek şeyimiz ama gerçekten de her şeyimiz. O noktada çok geniş bir alana geliyor; insanların bazılarının temel, bazılarının yan ihtiyacı, ancak herkese doğrudan veya dolaylı olarak ilgilendiren çok değerli ülkemizin en önemli tarımsal ürünüdür. Tüm tarımsal ürünler içerisinde %13’tür. Hatta benim bir ara bir çalışmamda görmüştüm; ülkemizin tüm ihraç ürünleri içerisinde her yıl ilk 20 içerisinde 1 sırada otomotiv, ancak fındık tek başına her zaman ülkemizin en önemli ihraç kaynağıdır. Peki, fındık nedir? Fındık sert kabuklu meyvedir. İyi ki de sert kabuklu bir meyvedir. Bu bize neyi sağlıyor? Bu, hem hasatta hem de daha sonra kurutmada, depolamada ürün kayıplarını azaltır. Ülkemizin şu andaki hayat pahalılığını etkileyen, özellikle meyve sebzedeki pahalılığı etkileyen en önemli etkenlerden biri de ürünlerin tarladan markete taşınması esnasında olan kayıplardır. Bazı günlerde bu %80 değil, %90’ı bulabiliyor. Ancak fındık sert kabuklu meyve olduğu için o dış arasındaki sert kahverengi kabuk ürünü koruyor ve bizim de bu ürünü korumamız oldukça kolay oluyor.
Fındığın Anavatanı Neresi?
Bu da yine tartışılan bir konu. Bazı kaynaklara göre fındık Anadolu’dan dünyaya yayılmış. Bazı kaynaklara göre de Orta Asya’dan Karadeniz sahillerine göç yoluyla Türkler tarafından getirildiği söyleniyor; ancak burada çok net bir bilgi yok. Hep birbirinden benzer olan ve çok da bilimsel olmayan sözler, yazılı kaynaklar görüyoruz. Benim şahsi kanaatim, fındığın anavatanının bu topraklar olduğu, Anadolu coğrafyası olduğunu düşünüyorum. Çünkü Orta Asya’nın iklim koşullarını düşündüğümüzde, fındığın yetişmesi için çok daha uygun olmadığı görülüyor; ancak dediğimiz gibi çok net bir veri yok.
Dünya Fındık Üretimi
Dünyada 1 numarayız; ancak bu bizi çok fazla rehavete soktu ve üretimimiz, diğer ülkelerdeki üretimlerin artışıyla beraber günümüzde, yıllara göre değişmekle beraber, üretimimizde azalma var. Türkiye’yi, İtalya, İspanya ve Birleşik Devletler takip ediyor.
Gelelim Batlama Vadisi’ne.
Batlama Vadisi, Batlama Deresi’nin etrafında kurulmuş ve içerisinde çok sayıda köyü barındıran bir vadidir. Burada sıraladım köyleri: Akköy, Alınca, Burhaniye, Çamlık, Çimşir, Çukurköy, Ergence, Gedikli, Hamidiye, Hisargeriş, İnişdibi, Lapa, Melikli, Okçu, Orhaniye, Osmaniye, Yeni isimli Çaldağ, Sayca, Seyyid Köyü, Sıvacı, Sultaniye, Uzgur ve Uzgara köylerinden oluşan çok sayıda köy bulunmaktadır. Az önce söylediğim gibi, dikili alanların çok büyük bir kesimi fındık ile kaplıdır.
Giresun’daki fındık üretiminin 62 ton olduğunu düşünürsek ki bu yıllara göre değişiyor. Batlama Vadisi, Giresun’daki fındık üretiminin yaklaşık %13,5’ini tek başına karşılayan bir vadidir. Giresun kalite fındığının önemini en son slaytta anlatacağım; bu çok önemli bir konu. Türkiye, %1,52’sini Batlama Vadisi tek başına karşılıyor. Dünya üretiminin de yaklaşık %1’ine tek başına karşılıyor Batlama Vadisi. Şimdi buna %1 ifadesi belki göze küçük gelebilir; ancak dünyanın en büyük otomotiv firmaları, gıda yiyecek firmaları dünya tüketiminin %1’ini karşılayabilmek için birbiriyle rekabet eder. Bir üründe dünya üretiminin %1’ini yakalayabilmek aslında çok önemli bir başarıdır ve bu başarıyı da Batlama Vadisi kendi başına sağlamış durumda. Fındık öyle her yerde yetişen bir ürün değil; sadece bu coğrafyada kendiliğinden yetişen bir üründür.
Biz Ne Yapabiliriz?
Batlama fındığını gönül ister ki biz de böyle bir çeşit geliştirelim; ama tabii bu bir ekip işi, uzun yıllar çalışma işi. Ancak Batlama içerisinde yetişen fındık marka haline getirilebilir. Burada tabii Giresun kalite fındığını kısaca özetlemek istedim çünkü Batlama Vadisi, Giresun kalite fındığının üretildiği en önemli lokasyonlardan birisidir. Çünkü az önce söylediğim gibi, fındığın %13,5’ini bu oran, Giresun kalitede çok daha yüksek gelebilir. Neticeler yok ama bunu tahmin edebiliriz. Benim elimde olsa fındığın adını ayırır, Giresun fındığına fındık derdim. Diğer bölgelerde yetişen fındıklara farklı bir isim verirdim. O kadar birbirinden ayrı kalitelidirler.
Giresun kalite fındık nerede rastlıyoruz? Giresun ilinin tamamında yetişen tombul fındıklara Giresun kalite fındık diyoruz. Ülkemizin veya şehrimizin bölgelerinde yetişen diğer fındıklara Levant fındık diyoruz. Peki, farkı ne? Farkı bir kere kaliteli oluşu, ikincisi işleme kolaylığıdır.
Giresun’da yetişen tombul fındıkların aslında diğer fındıklardan hem fiyat olarak hem de diğer özellikleri bakımından çok daha farklı olması gerekiyor. Benim kendi yaptığım çalışmalarda da görülüyor. Patogenik ve trombojenik indeks denen bir indeks var. İnsan sağlığı açısından bu indekslerin düşük olması gıdaları daha bizim için sevimli ve daha yediğimiz zaman bizi daha az hasta eder duruma getiriyor. Benim de yaptığım ve uluslararası dergilerde yayınladığım çalışmalara göre, fındık yağı bu indeks değerlerinden zeytinden 2,8 ve 2,1, palm yağından 17,6 ve 11,6 kat daha düşüktür. Buradaki zeytinyağı bizim en büyük rakibimizdir. Zeytinyağından bile neredeyse 3 kat daha düşüktür. İşte bunları bizim dünyaya, Türkiye’ye Batlamalılar olarak, Batlama Vadisi olarak anlatmamız lazım. Çünkü bizim yağımız, zeytinyağından kalp hastalığı riskini daha fazla düşürüyor. Bu noktada bölgemiz, en önemli ürünümüz olan fındığa Batlamalılar olarak ve tüm Giresunlular olarak daha fazla sahip çıkmamız gerekiyor.