Çizgilerimizden asla sapmayacağız

Thank you for reading this post, don't forget to subscribe!

Giresun, tarihsel ve kültürel olarak Türk milletinin önemli şehirlerinden biridir. Karadeniz’in bu kadim toprakları, kahramanlıkları ve vatan sevgisiyle özdeşleşmiş, sayısız fedakârlık ve kahramanlık hikâyesiyle yücelmiştir. Bu kahramanlık mirası, yalnızca geçmişin değil, aynı zamanda bugünün de sorumluluğudur. Giresun halkı, bu mirasa sahip çıkarak, tarihsel ve kültürel değerlerini yaşatmak adına büyük bir özen gösterir.

 

Sanat, toplumların ruhunu besleyen bir alandır ve bireylerin özgürce ifade bulmalarına olanak tanır. Ancak, sanatın özgürlüğü, toplumun ortak değerleriyle çatışmamalıdır. Sanatçılar, toplumu yansıtan figürlerdir ve geçmişleriyle de toplumda belirli etkiler bırakabilirler. Bu bağlamda, Atalay Demirci’nin 14 Nisan 2025’te Giresun Belediyesi Kültür ve Fuar Merkezi’nde gerçekleştireceği gösteri, önemli bir soru gündeme getirmektedir: Böyle bir gösterinin düzenlenmesi, Giresun’un kahramanlık mirası ve toplumsal hassasiyetleriyle ne kadar uyumludur?

 

Atalay Demirci, son yıllarda, özellikle 15 Temmuz darbe girişiminin ardından FETÖ ile olan bağlantıları nedeniyle sıkça gündeme gelmiştir. FETÖ’nün darbe girişiminden sonra, örgütle bağlantılı figürlerin toplumsal hayatta yer bulması, halkın vicdanında derin bir sorgulama yaratmaktadır. Bu bağlamda, Giresun gibi vatanseverlik ve kahramanlık simgeleriyle anılan bir şehirde, Atalay Demirci gibi bir sanatçının geçmişindeki bu ilişkiler göz önünde bulundurularak bir karar alınmalıdır.

 

Giresun’un kahramanlık tarihi, sadece geçmişin bir hatırası değil, aynı zamanda bugünün sorumluluğudur. Osman Ağa’dan, Ömer Halis Demir’e kadar pek çok kahraman, bu topraklar uğruna canını feda etmiştir. Giresun halkı, bu kahramanların anısını yaşatmak ve bu değerleri gelecek nesillere aktarmak adına büyük bir sorumluluk taşır. Bu değerleri korumak, yalnızca hatırlamak değil, aynı zamanda toplumsal vicdanı da gözetmeyi gerektirir.

 

Sanat, toplumsal değerlerle uyumlu bir şekilde var olabilir. Bir sanatçının geçmişindeki ilişkiler, toplumu derinden etkileyebilir. Atalay Demirci’nin geçmişindeki bağlantılar, özellikle FETÖ ile olan ilişkisi, toplumun büyük bir kısmında rahatsızlık yaratmaktadır. Bu tür bağlantılar, Giresun’un tarihi kahramanlıkları ve fedakârlıklarıyla ne kadar ters düşmektedir. Bu durum, toplumda ciddi bir duyarlılık yaratabilir.

 

Giresun, kahramanlıkları ve vatanseverliği ile tanınan bir şehirdir. Osman Ağa ve dedelerimizin hatıralarına sahip çıkmak, sadece bir görev değil, aynı zamanda bir onurdur. Bu kahramanlar, sadece askeri başarılarıyla değil, vatanseverlikleriyle de Türk milletinin tarihine damgasını vurmuşlardır. Giresun halkı, bu kahramanların anısını yaşatarak, toplumsal değerlerin korunmasına katkıda bulunmalıdır.

 

Atalay Demirci’nin FETÖ ile olan ilişkileri, bu kahramanların anılarına ve Giresun’un milli değerlerine saygısızlık anlamına gelebilir. Giresun’daki bu gösterinin düzenlenmesi, toplumsal açıdan önemli bir soruyu gündeme getiriyor: Toplum, kahramanlarının anısına saygı gösterirken, geçmişteki tartışmalı ilişkileri göz ardı edebilir mi?

 

Sanatçılar, toplumun değerlerini yansıtan önemli figürlerdir. Ancak, bir sanatçının geçmişi ile ilgili sorular gündeme geldiğinde, bu sorulara duyarsız kalmak, toplumsal vicdanı hiçe saymak anlamına gelebilir. Giresun halkı, kahramanlarının hatırasına saygı göstermek ve bu değerleri korumak adına, toplumsal vicdanı gözeterek doğru bir tutum sergilemelidir. Bu, geçmişin değerlerine saygılı bir tutum sergilemek, sanatı savunmak ve geleceğe umut taşımak adına önemli bir adımdır.

 

Giresun halkı, geçmişin kahramanlarını onurlandırırken, bu değerlerle uyuşmayan figürlerin toplumda yer bulmasını engellemeli ve bu doğrultuda toplumsal hassasiyetlere dikkat etmelidir. Sanat ve kahramanlık tarihimiz, birbirini tamamlayan ve güçlendiren iki önemli alandır. Giresun’un kahramanlık mirasını yaşatmak, sadece geçmişi onurlandırmak değil, aynı zamanda bu değerleri koruyarak, geleceğe taşımaktır.

 

Çizgilerimiz var, ve biz o çizgilerden asla sapmayacağız.