MAHKÛMLAR DA İNSANDIR!

Mahkûmlar da İnsandır

Thank you for reading this post, don't forget to subscribe!

Merhaba sevgili okurlarım,
Bir ülkenin vicdan mahkemesine bakınca gözlerimizi cezaevine çeviririz. Ülkemizin en önemli sorunlarından biri de mahkûm ve tutuklu sayısının yüksekliğidir. “Önce tutukla, sonra yargıla” anlayışı bizi zincirlere mahkûm ediyor. Neye göre yargılayıp tutukluyoruz? Mahkûmların da birer insan olduklarını unutmamalıyız!

Bana göre cezaevleri aslında birer eğitim ve rehabilitasyon kurumu olarak düzenlenip yönetilmelidir. Ne bekliyorsunuz, alkış mı? Bu adaletsiz yönetim düzenine karşıyım!

Türkiye’de infaz güvenliği gerçekten var mı? Hangi mahkûmun can güvenliğini sağlıyorsunuz? Gel gelelim kadın mahkûmlarımıza… Cezaevine kucağında bebekle gelen bir annenin çaresizliği, çocuklara yaşatılan travmalar vicdanınızı hiç sızlatmıyor mu?

Savunmasız, ötekileştirilmiş, düşünceleri ve söylemleri yüzünden hak ihlaline uğramış milyonlarca insan var. Yüreğimize vicdanımızdan başka hiçbir muska koymadık. İnsan hakları için mücadele etmeye devam edeceğiz.

Baştan beri yenik düşüncelerle aynı adalette, aynı vicdanda buluştum. Avukat Muharrem Balcı’nın sözleri kalbimizin aynasıymış meğer:
“Bir insan, mazlumun ve masumun hakkını savunmak için yola çıktığında tüm insanlık ona borçlanır. Ve Allah bundan daha büyük bir onur vermemiştir.”

Mahkeme salonları savaş meydanlarından daha gösterişliymiş meğer. Zira adalet sarayı ya da adliye denilen binalar, bu ülkede doğrularımızı, düşüncelerimizi, eşitliğimizi elimizden alıyormuş da biz bunu yıllardır göremiyormuşuz.

Bizim amacımız; kişi güvenliği ve özgürlüğü, fikir ve düşünce özgürlüğü, adil yargılanma hakkı ve savunma hakkıdır. Bir hakkı savunmak için illa aynı düşünceye, aynı ideolojiye sahip olmam mı gerekiyor? Vicdanım bu sorulara cevaptır.

Biz, düşünene bir tekme daha vurma anlayışıyla büyütülmedik. Zalimlerin önünde düğme iliklemedik, iliklemeyiz de. Toz duman içine terk edildiler ama çuvalları renklerle boyadılar. Her koşulda mücadele etmekten vazgeçmeyen tüm kadın mahkûmlarımıza buradan bir kez daha yalnız olmadıklarını söylemek istiyorum.

Verilen cezalar mahkûmun suçuna göre değil de “kimliğine” göre mi veriliyor?
Bu sorulara verecek yanıtınız var mı?

Bir sonraki yazımda görüşmek dileğiyle… Eşit bir toplumda yaşamak ümidiyle.