Toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin gölgesinde

Toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin gölgesinde

Thank you for reading this post, don't forget to subscribe!

Toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin gölgesinde

Toplumsal cinsiyet eşitsizliği kadınların ekonomik açıdan özgürlüklerini ve fırsatlara olan erişimlerini engellediği için, birçok kadın ekonomik bağımsızlıklarını kazanmak adına girişimciliğe yöneldi. İş hayatına başlarken en çok sorunu girişimcilikte yaşayan kadınların, yaptıkları işleri ve yeteneklerini göstermelerinin erkek girişimcilere oranla daha zor olduğu belirlendi.

Kadınların ekonomik hayatta daha çok yer almaları toplumdaki rollerinin değişmesiyle beraber karşılaştıkları cinsiyet eşitsizliğini azalttı. Kadın girişimci oranının artması ülkelerin girişimcilik düzeyinin yükselmesine katkı sağladı. Ayrıca kadın girişimciler, küresel ekonomiye ve topluma katkıda bulundu.

Kadınların ekonomik faaliyetler içerisinde daha fazla yer almaları; girişimcilik gibi farklı çalışma alanlarına geçmelerini, mesleki tercihlerinin genişlemesini, yeteneklerine dair deneyim ve güven kazanmalarını, kaynaklara ulaşmalarını ve dolayısıyla ekonomik olarak güç kazanmalarını zorlaştırdı. Kadınların eğitim alma, kaynaklara erişim ve siyasi alanda yer alma fırsatına sahip olmaları yaşam kalitelerini düzenlemekle birlikte yoksulluğun ortadan kaldırılmasını ve bölgesel kalkınmayı olumlu etkiledi.

Türkiye’nin 2019-2023 yıllarını kapsayan kalkınma planında kadınların ekonomik hayatta daha aktif olmalarına yönelik uygulanması planlanan politikalar arasında kadın girişimcilere iş kurma sürecinde danışmanlık ve rehberlik hizmetleri verilerek katkı sağlandı. Özellikle kırsal alandaki kadınların girişimcilik kapasitesinin arttırılmasına yönelik kadın kooperatiflerinde eğitim, girişimcilik ve danışmanlık alanlarında sağlanan desteklerin yaygınlaştırılması, devam eden iş gücünün farklı ihtiyaçları dikkate alınarak eğitim, staj ve işbaşı eğitimlerinin aktif bir şekilde yürütülmesi yer aldı.

Geleneksel roller kadınları girişimciliğe yönlendiriyor

 

Küreselleşmeyle birlikte kadınların toplumdaki geleneksel rolleri azaldı. Bu durum kadınların girişimciliğe daha fazla yönelmesine yol açtı. Kadınların girişimciliği kariyer olarak seçmelerine yönelik motivasyonlarını itme ve çekme faktörleri etkiledi. İtici faktörler, işini kaybetme, sınırlı iş olanakları ve kötü çalışma ortamları, kadınların girişimcilik yapmasına sebep olan faktörler arasında yer aldı. Çekme faktörleri ise iyi çalışma ortamı, bağımsızlık ve esneklik gibi girişimcilerin karşılaştıkları fırsatları içerdi.

 Giresun Üniversitesi’nden Doç. Dr. Uğur Sevim ve Yüksek lisans öğrencisi Ayşe Dimelik Şenel’e ait “Kadın Girişimciliği Üzerine Bir Araştırma: Giresun Örneği” adlı çalışmada, girişimcilik alanında erkeklerden daha düşük katılım oranlarına sahip olan kadınların genellikle perakende ticaret ve hizmet sektörlerinde iş kurmayı tercih ettikleri belirtildi. Bu çalışma, kadınların kültürel değerlerinin de etkisiyle toplumsal rollere uygun sektörlere yöneldikleri ve güzellik salonları, gıda, tekstil gibi sektörlerde girişimcilik faaliyetlerini sürdürdüklerini vurguladı.

Ayrıca kadınların bireysel olarak üstlendiği rollerin yanı sıra iş ve aile hayatlarını dengede tutma çabalarıyla birlikte birden fazla kadın girişimci tipi ortaya çıktı. Kadın girişimciler iki farklı faktör üzerinden kategorize edildi. Birinci faktöre göre girişimci kadınlar, bireyselcilik ve kendine güven ilkelerine dayanan geleneksel girişimciliğe yöneldi. İkinci faktör ise kadın girişimcilerin, erkeklerin asıl konumunda olmayı kabullenen, geleneksel cinsiyet rolüne dayandı.

Duygusal zeka kadın girişimciliğini etkiledi

Duygusal zekâ iş yerinde başarı için kritik bir faktör olarak görüldü. Ayrıca duygusal girişimciler için özel bir yetenek olarak kabul edildi. Duyguların girişimciler tarafından ifade ediliş biçimi, ekip çalışmalarını olumlu veya olumsuz bir şekilde etkiledi. Bu noktada girişimcilik eğilimi gösteren kişilerin duygularının farkında olması ve bunları iyi yönetebilmesi beklendi.

Girişimcilik eylemleri günümüzde her zamankinden daha güç ve belirsiz koşullarda gerçekleşti. Girişimcinin önemli özelliği, belirsizlik ortamında risk üstlenme ve karar verme konusunda olmasını gerektirdi. Duygusal zeka böylesine karmaşık bir ortamda girişimcinin başarılı olmasının altında yatan faktörlerden biri haline geldi. Ayrıca kadın girişimcilerin başarılı olmasının sebepleri arasında yer alan duygusal zekâ faktörü, kadınları erkek girişimcilerden farklı kılarak başarıya götürdü.

Kadın girişimciliğinde başarıya yönelik adımlar

Kadınların girişimci olmalarında etkili faktörler arasında ekonomik bağımsızlığı kazanmak, bilgi beceri deneyimlerini değerlendirmek, mesleklerini yapmak ve kendi işinin patronu olmak yer aldı. Kadınları girişimciliğe yönelten bu sebeplerin temelinde ekonomik anlamda daha iyi koşullara sahip olma ve toplumda geleneksel rollerin dışında söz sahibi olma düşmesinde yer aldı.

Çalışmada kadın girişimcilerin, başarılı olmaları için kolay ve iyi iletişim kurma, özverili çalışkan olma, kendine güvenen ve cesaretli olma gibi özellikler sahip olmaları gerektiği belirtildi. Bu noktada kadın girişimcilerin işletmelerini kurarken en fazla sermaye temini ve bürokratik işlemler konusunda sorun yaşadıkları belirtildi. (Bilimin Kamusal İletişimi (bil-ki) TÜBİTAK 1001, proje no: 123K063)